Yaratıcıya İnan

HİÇLİK PARADOKSU

HİÇLİK PARADOKSU

Evren nereden geldi? Neden "hiçlik" yerine galaksiler, yıldızlar ve sen varsın? Bu makale, bilimin evrenin başlangıcı hakkında ne söylediğini keşfediyor. Big Bang'den entropiye, Leibniz'in kadim sorusundan modern teleskoplara uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz.

Bir Düşün

Şu an elinde bir telefon ya da önünde bir ekran var. Etrafına bak: bir oda, eşyalar, belki pencereden görünen ağaçlar. Daha uzakta şehirler, okyanuslar, dağlar. Daha da uzakta Ay, Güneş, milyarlarca yıldız.

Hepsi var.

Ama neden?

Bu soru kulağa basit gelebilir. Belki çocukken sordun ve "Öyle işte" cevabını aldın. Ama tarih boyunca en zeki insanlar bu soru üzerinde kafa yordu. Çünkü düşününce gerçekten garip: Neden bir şeyler var? Hiçlik çok daha kolay olmaz mıydı?


Bilim Ne Diyor?

Evrenin Bir Doğum Günü Var

100 yıl öncesine kadar çoğu bilim insanı evrenin hep var olduğunu düşünüyordu. Sonsuz, değişmeyen, başlangıcı olmayan bir kozmos.

Sonra 1929'da Edwin Hubble adında bir astronom ilginç bir şey fark etti: Galaksiler bizden uzaklaşıyordu. Hem de ne kadar uzaktalarsa o kadar hızlı uzaklaşıyorlardı.

Bu ne anlama geliyordu? Evren genişliyordu.

Şimdi bir balon düşün. Üzerinde noktalar var ve balonu şişiriyorsun. Noktalar birbirinden uzaklaşıyor, değil mi? Evren de böyle genişliyor.

Peki bu genişlemeyi geriye sararsak ne olur? Tüm galaksiler birbirine yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır... Ve sonunda tek bir noktada buluşur.

İşte buna Big Bang diyoruz. Yaklaşık 13,8 milyar yıl önce, evren inanılmaz küçük, inanılmaz sıcak ve inanılmaz yoğun bir noktadan "patladı" ve genişlemeye başladı.

Evrenin En Eski Fotoğrafı

"Tamam ama nereden biliyorsunuz?" diye sorabilirsin. Haklı bir soru.

Big Bang'den yaklaşık 380.000 yıl sonra, evren yeterince soğudu ve ilk ışık serbest kaldı. Bu ışık hâlâ evreni dolduruyor. Ona kozmik mikrodalga arka plan ışıması diyoruz.

1965'te iki bilim insanı, Arno Penzias ve Robert Wilson, radyo teleskobuyla garip bir sinyal yakaladı. Gökyüzünün her yerinden, aynı şiddette, sürekli gelen bir "gürültü". Nereden geldiğini çözemediler.

Sonra anladılar: Bu, Big Bang'in yankısıydı. Evrenin en eski fotoğrafı.

Bu keşif onlara Nobel Ödülü kazandırdı. Ve evrenin bir başlangıcı olduğunu güçlü bir şekilde kanıtladı.

Evrenin Bataryası

Bir kanıt daha var. Bu sefer fiziğin en temel yasalarından biri: Entropi.

Entropi kabaca şu demek: Her şey zamanla düzensizliğe gider.

Sıcak bir kahve düşün. Masada bırakırsan ne olur? Yavaş yavaş soğur, oda sıcaklığına ulaşır. Tersi olmaz. Soğuk kahve kendiliğinden ısınmaz.

Şimdi bunu evrene uygula. Evren sürekli enerji "harcıyor". Yıldızlar yanıyor, galaksiler dönüyor, her şey hareket ediyor. Ve bu enerji geri gelmiyor.

Peki evren sonsuzdan beri var olsaydı ne olurdu? Şimdiye kadar tüm enerji tükenmiş, her yer aynı sıcaklıkta olmuş, hiçbir şey hareket etmiyor olurdu. Buna "evrenin ısıl ölümü" denir.

Ama bak, yıldızlar hâlâ yanıyor. Kahven hâlâ sıcak. Sen hâlâ nefes alıyorsun.

Bu demek ki evren sonsuz değil. Bir yerden başlamış olmalı.


Felsefe Ne Diyor?

300 Yıllık Bir Soru

1714 yılında Alman filozof Gottfried Wilhelm Leibniz şu soruyu sordu:

"Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?"

Basit gibi görünüyor ama düşününce çok derin. Leibniz şöyle diyordu: Her şeyin bir açıklaması olmalı. Masanın üzerinde bir kitap varsa, biri onu oraya koymuştur. Evren varsa, onun da bir açıklaması olmalı.

Leibniz'e göre evren "olabilirdi ama olmayabilirdi de" türünden bir şey. Var olmak zorunda değildi. Ama var. Öyleyse onu var eden bir şey olmalı.

Domino Analojisi

Şöyle düşün: Bir sıra domino taşı. Biri devrilince diğerini deviriyor, o da diğerini... Ama ilk dominoyu kim devirdi?

"Sonsuz domino zinciri" diyemezsin. Çünkü sonsuz bir zincir olsaydı, hareket hiç başlayamazdı. İlk hareketi veren, domino taşı olmayan bir "el" gerekli.

Evren de böyle. Her olay bir önceki olayın sonucu. Ama bu zincir sonsuza gidemez. Bir "ilk" olmalı. Ve bu "ilk", kendisi başlatılmamış bir başlatıcı olmalı.


Manevi Boyut

Kur'an Ne Diyor?

İslam düşüncesinde evrenin bir başlangıcı olduğu fikri merkezi bir yer tutar. Kur'an'da şöyle ayetler var:

"Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur." (En'am, 6:101)

"İnkar edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken onları ayırdığımızı görmediler mi?" (Enbiya, 21:30)

İkinci ayet özellikle dikkat çekici. "Bitişik halde iken ayırdık" ifadesi, Big Bang'in tarifiyle ilginç bir şekilde örtüşüyor.

İslam düşünürü Bediüzzaman Said Nursi, bu konuyu çok işlemiş. Onun yaklaşımı şöyle özetlenebilir:

Evrende her şey değişiyor. Atomlar hareket ediyor, yıldızlar doğuyor ve ölüyor, mevsimler dönüyor. Hiçbir şey sabit değil.

Peki sürekli değişen bir şey, kendi kendinin sebebi olabilir mi? Hayır. Çünkü "kendisi" dediğin şey bir an önce başkaydı, bir an sonra başka olacak.

Değişen her şey, değişmeyen bir kaynağa işaret eder.

Bediüzzaman buna şöyle bir örnek veriyor: Bir aynaya bak. Aynada güneşin yansıması var. Ayna kırılsa, yansıma kaybolur mu? Evet. Çünkü ışık aynadan gelmiyor, güneşten geliyor.

Evren de bir ayna gibi. Varlığı kendinden değil. Varlığını kendi dışında bir kaynağa borçlu.


Bilim İnsanları Ne Diyor?

Robert Jastrow (NASA astronomi kurucusu):

"Bilim insanı cehalet dağlarını tırmanır. En yüksek zirveye ulaştığında, yüzyıllardır orada oturan teologlarla karşılaşır."

Arno Penzias (Nobel Ödüllü fizikçi, kozmik ışımanın keşfedicisi):

"Astronominin gösterdiği tablo, yaratılış öyküleriyle uyumlu."

Stephen Hawking (teorik fizikçi):

"Evrenin bir başlangıcı olduğu fikri, bilim ile dinin buluştuğu nadir noktalardan biri."


Hepsini Birleştirirsek

Şimdi elimizdeki parçaları bir araya getirelim:

Bilim diyor ki: Evren 13,8 milyar yıl önce başladı. Big Bang, kozmik ışıma ve entropi yasası bunu güçlü şekilde destekliyor.

Felsefe diyor ki: Var olan her şeyin bir açıklaması olmalı. Evren "var olmak zorunda" değildi ama var. Öyleyse onu var eden bir şey olmalı.

Maneviyat diyor ki: Bu "bir şey", zamanın ve mekanın ötesinde, kendisi başlatılmamış bir Başlatıcı olmalı. İslam buna "Allah" diyor.

Bu üç perspektif birbirini tamamlıyor:

  • Bilim nasıl sorusunu yanıtlıyor

  • Felsefe ne anlama geliyor sorusunu yanıtlıyor

  • Maneviyat neden ve kim sorularını yanıtlıyor


Sonuç: Soru Sende

13,8 milyar yıl önce bir şey oldu. Zaman başladı, mekan açıldı, madde ortaya çıktı. Ve milyarlarca yıllık bir sürecin sonunda sen buradasın, bu satırları okuyorsun.

Evrenin bir başlangıcı var. Bu artık bilimsel bir gerçek.

Peki bu başlangıç ne anlama geliyor? Tesadüf mü? Zorunluluk mu? Yoksa bilinçli bir tercih mi?

Bu sorunun cevabı sana kalmış.

Ama şunu bil: Bu soruyu sorabilmen —atom ve moleküllerden oluşan bir varlık olarak, 13,8 milyar yıllık bir kozmik hikayenin sonucunda, şu an şu anda var olman— kendi başına inanılmaz bir şey değil mi?

Belki asıl mucize, evrenin var olması değil. Belki asıl mucize, evrenin kendi kendini sorgulayabilecek bir varlık üretmiş olması.

Sen.


KAYNAKÇA

Hawking, S., & Mlodinow, L. (2010). Büyük Tasarım. Alfa Yayınları.

Jastrow, R. (1978). God and the Astronomers. W. W. Norton.

Leibniz, G. W. (1714). Monadoloji.

NASA. (2023). Cosmic Microwave Background. https://science.nasa.gov

Nursî, S. B. (2019). Sözler. Sözler Neşriyat.

Penrose, R. (2010). Cycles of Time. Bodley Head.

Planck Collaboration. (2020). Planck 2018 Results. Astronomy & Astrophysics.

📚Seri İçeriği

YARATICIYA İNAN SERİSİ

Bu içerik 1. bölüm (Toplam 5 bölüm)

İlerleme20%

Bu makaleyi paylaş:

Paylaş:

Yorumlar

Henüz yorum yok. İlk yorum yapan siz olun!

Yorum Yapmak İçin Giriş Yapın

Düşüncelerinizi paylaşmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

İlgili Makaleler